22 Ekim 2012 Pazartesi
Ama olsun, kardeşlerim onlar benim değil mi?
Bilmezler benim içimi. Öyle kolay kolayda dökmem zaten. Üzmem başkalarını. Onların dertlerini dinler, yorum yaparım. Mutluymuş gibi yaparım hep. Aslında takmamda fazla öyle. Şükrederim hep halime. "Keşke" demem hiç. Allah öyle uygun görüyorsa bitmiştir zaten. Siklemem ki ben zaten. Gelen gelir giden gider. Gizli üzülürüm ben, gizli ağlarım. Tek başıma. Sıçratmam kimseye. Kendimle konuşurum. Kimsede sormaz zaten bana "Nasılsın?" diye. Sorarlar belki de, iyiyim derim hep. Çünkü kötü dediğimde genelde işleri çıkıyor da. Ama olsun, kardeşlerim onlar benim değil mi? Onlar üzülür hep. Ben dinlerim onları. Canları sıkılınca ben güldürür oyalarım. Gün biter, ben biterim. Onlar farkına varmazlar. Olsun, kardeşlerim onlar benim değil mi? Durgunlaşırım bazen. Bağırmak isterim böyle. Bağırırım, duymaz kimse beni. İçimden bağırırım ben çünkü. yada duyarlar, duymamazlıktan gelirler. Ama olsun, kardeşlerim onlar benim değil mi? Ha birde, kimseyi sevmiyorum biliyorsunuz siz değil mi? Ben takmam zaten kimseyi değil mi? Üzülmem ben hiç. Dinlemezler genelde beni. Ama olsun, kardeşlerim onlar benim değil mi? Çünkü anlatmam ben. İsterim ama anlatmam. Çünkü biliyorum ki ben, duyamazlar sesimi. Olsun ama. Olsun, ölmedik ya daha. Elbet geçer. Üzülürüm biter, gider takmazlar. Ama olsun kardeşlerim onlar benim değil mi?
17 Ekim 2012 Çarşamba
Bitiremediğim Yalancımsın
Biraz saçma. Evet, hatta çok saçma. Ben istedim benim olmamanı. Ama başkasınında ol dememiştim ki. Ellerimi en son sen tutarsın sanmıştım. Ellerini en son ben tutarım sanmıştım. Benden başkasına bakmazsın sanmıştım. O kadar masum bakıyordun ki, her ne kadar yanındaki ben olmasamda sana hep bakasım geliyordu. Alamıyordum gözlerimi, bensiz yapamazsın sanıyordum. Es geçtim hepsini. Yalan söylemezsin sanıyordum. Sen hep doğruyu söyler bilirsin sanıyordum. "Bana güvenmiyor musun?" dediğinde bile ben sana güveniyordum. Ben hep sana inanıyordum. Ellerin benim ellerimden başkasına dokunmaz sanıyordum. Ben o kadar çok inanıyor güveniyordum ki sana. Kendimden çok sevmiştim, kendimden çok inanmıştım ben sana. "Gözlerim senden başkasına bakmaz" bile derken tutuyor muydun başkasının elini? Peki başkasının yanındayken aklına hiç gelmiyor muydum? Onun yanında gülümserken, hiç içinden "O bana o kadar güvenirken yaptığım doğru mu?" diye sordun mu hiç? Ben hiç gitmeni istemedim. Evet belki dolduruşa geldim, haklılardı da bence. Sen beni çok sevmek yerine o kadar çok siklemedin ki. Ben seni ne kadar sevdiysem, o kadar aklına gelmedim. O kadar siklemedin, o kadar düşünmedin. Ben her yerde senin bilekliğine bakarak yanımda olduğunu hissediyordum. Bir kere olsun kolumdan çıkarmadım. Benim birde alışkanlığım vardır; dakika başı saate bakar 12:12, 14:14 falan olduğunda aklıma hep seni getirir, beni düşünüyorsundur diye mutlu oluyordum. 16:16 aldatmak demekmiş ya, bütün saattlere inanır 16:16ya inanmazdım ben. İstemezdim, inanmazdım. Başkasına bakmaz derdim hep. Her yerde senin adınla canlanırdım ben. Birileri "Onunla aranız nasıl?" dediklerinde 1 aydır konuşmuyoruz bile diyemiyordum. Çünkü daha önce söylediğimde hep "aaa siklemiyordur o çocuk seni ya" diyorlardı. Duymak istemiyordum, yada inanmak. Çoktan ayrılmışız biz aslında. Senin gözünde çoktan bitmişiz ki. Sana sen yeni okuluna gidince "Okulda kızlara bakarsan sikerim ebeni! Bakmıyorsun değil mi?" dediğim zamanı hatırlıyor musun? Sen bana "Senden başkasına bakmam" demiştin. Bu lafına inandığım için salak olmalıyım. Öyleyimde. Sıkıldım her şeyden. Senin yüzünden belki ağlamaktan, konuşmak için çabalamaktan, telefonumda hala isminin "HER ŞEYİM" olarak kayıtlı kalmasından ve hala o telefon numarasını silememekten, gülmekten, sıkılmaktan, ya anla işte. Her şeyden sıkıldım. Ve sen artık gözümde " Hala bitiremediğim yalancımsın.."
Kaydol:
Yorumlar (Atom)